Geçtiğimiz üç yıl boyunca, çevrimiçi riskler dünyasında "cinsel şantaj" konusunda şaşırtıcı bir artış yaşındı. Bunlar, öncelikle gençleri ve genç yetişkinleri kandırarak mahrem görüntülerini paylaşmaya zorlayan ve ardından bu görüntülerin şantaj için kullanıldığı dolandırcılıklardır. Sektörde yeni yapılan araştırmalar risklerin sürdüğünü gösterirken, suçluları engellemeye ve potansiyel hedefleri eğitmeye yönelik çabaların tuttuğuna dair cesaret verici işaretler vardır. (Snap Inc. tarafından yaptırılan ve şu anda ikinci yılında olan bu araştırma, Z kuşağı gençlerin ve genç yetişkinlerin Snapchat'e özel bir odaklanma olmaksızın, genel olarak çevrimiçi platformlardaki deneyimlerini kapsıyor.)

Yaklaşık dörtte biri (%23) ¹ankete katılan 13 ile 24 yaş arasındaki 6.004 kişinin ²Altı ülkede tüm platform ve hizmetlerde cinsel taciz mağduru olduğunu söylemiştir. Bu arada, yarısından fazlası (%51) belirli çevrimiçi durumlara maruz kaldığını veya cinsel tacizle sonuçlanabilecek riskli dijital davranışlarda bulunduğunu bildirmiştir. Bunlar arasında "çocuk tacizine yönelik girişimler ³" (%37), "catfishing" (%30), siber saldırıya uğramak (%26) veya özel görüntüleri çevrimiçi olarak paylaşılması (%17). Daha da önemlisi, birden fazla grup tarafından sürdürülen farkındalık yaratma ve eğitici kampanyaları, "hedeflenen" gençlerin daha azının bu planların kurbanı olmasına yol açacak şekilde etki yaratıyor gibi görünmektedir.

Çevrimiçi catfishing, suçluların bir hedefi kişisel bilgilerini paylaşmaya veya cinsel görüntüler üretmeye ikna etmeye çalışmadığı biri gibi davrandığında gerçekleşir. Bilgisayar korsanlığı genellikle bir suçlunun özel fotoğrafları veya kişisel bilgilerini çalmak için bir hedefin cihazlarına veya çevrimiçi hesaplarına yetkisiz erişim kazanmasıdır. Her iki senaryoda da, çoğunlukla, elde edilen videolar, fotoğraflar veya diğer özel bilgiler daha sonra mağdura şantaj yapmak için kullanılır ve failin taleplerini kabul etmesi karşılığında kişinin ailesine ve arkadaşlarına tehlike yaratan görüntüleri yayınlamaması beklenir.

Gençler arasında dijital özel görüntüleri gönüllü olarak paylaşmak, 21. yüzyılda büyük ölçüde cinsel keşif olarak kabul edilir ve bu niteleme araştırmalarla desteklenmektedir. Ancak pratik, yanlış beyan ve yanlışlardan kaynaklanan cinsel şantaj ve diğer potansiyel zararların önemli bir risk taşıyıcısıdır. En son bulgular, özel görüntüleri paylaşmayı veya dağıtmayı kabul eden katılımcıların %17'sinin, %63'ü failin kendisine yalan söylediğini ve %58'inin gönderildikten sonra içeriğin kontrolünü kaybettiğini bildirdiğini göstermektedir. Özel görüntüleri paylaşan 18 yaşın altındaki kişiler özellikle savunmasızdı: %76'sı istismarcı tarafından kendilerine yalan söylendiğini ve %66'sı görüntülerin kontrolünü kaybettiğini söyledi.

Western Sydney Üniversitesi Genç ve Dirençli Araştırma Merkezi Eş Direktörü Amanda Third, Teknoloji Koalisyonu'nun desteğiyle Save the Children ile ortaklaşa paralel bir çalışma yürüttüklerini belirterek, ⁴"Gençler, çevrimiçi güvenliklerini artırmak için daha güçlü düzenleme ve onarım sistemleri istiyor", dedi. "Çocukların ve yetişkinlerin daha iyi eğitilmiş olmasını istiyorlar. Ve yapay zekanın gücünden ve diğer gelişmekte olan teknik yeteneklerden yararlanmaya ve dijital alanların kötü aktörlerden uzak olduğunu, uygunsuz içeriklerden ve sadece güvenli değil, onlar için en uygun olduğunu temin etmeye çağırıyorlar."

"Çocukların kötü oyuncuları tespit etmelerini destekleyebilecek, uygunsuz etkileşimlere nasıl yanıt verileceğine dair anında öneriler sunabilecek ve onları yüksek kaliteli bilgilerle ve yardım arayan yollarla bağlantı kurabilecek, düşünülmüş, yaşa uygun tasarımlara, çevrimiçi cinsel şantajlardaki artışlarla mücadeleye yardımcı olmak için acilen ihtiyaç vardır." Prof. Third aynı zamanda Snap'ın Güvenlik Danışma Kurulu'nun bir üyesidir.

Diğer önemli sonuçlar

• Z kuşağı katılımcılarının yaklaşık yarısı (%47) bir noktada özel görüntülere dahil olduklarını söyledi: %35'ine cinsel fotoğraf veya video paylaşmaları istendi ve %39'u görüntü aldığını söyledi.

• Cinsel görüntülerle katılım Z kuşağıyla birlikte artmıştır.

  • 13 ile 15 yaş arasındaki çocukların, yaklaşık dörtte birinden özel görüntülerini paylaşması (%23) sorulmuş veya (%26) özel görüntüleri almışlardır. Sadece %13'ü paylaştığını itiraf etti.

  • 16 ile 17 yaşındakiler, bu yüzdeler %31'e (soruldu) ve %35'e (alınmış) yükselirken, yine de sadece %13'ü cinsel görüntü paylaştığını itiraf etti.

  • Yüzdeler, 18 ve 19 yaşındakiler ve 20 ila 24 yaşındakiler arasında tekrar yükseldi ve bu en yaşlı grupta %43 (soruldu) ve %49 (alınmış) oranlarına ulaştı. (Ayrıntılar için tabloya bakınız).

Araştırma, Snap'ın dijital sağlık üzerine sürdürdüğü çalışmasının bir parçasıdır ve bu da Z kuşağının çevrimiçi ruh sağlığının bir ölçüsüdür. Snap araştırmaya sponsor olurken, tüm platformlara, hizmetlere ve cihazlara bakmaktadır. 3 Haziran - 19 Haziran 2018 tarihleri arasında Avrustralya, Fransa, Almanya, Hindistan, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleştirilen çalışmaya, 13 ila 19 yaş arasındaki gençlerin 3.003 ebeveyni de dahil olmak üzere toplam 9.007 kişi katılmış ve gençlerin çevrimiçi risklere maruz kalma durumları sorulmuştur. Tüm sonuçları Uluslararası Güvenli İnternet Günü 2025 ile birlikte yayınlayacağımız andan itibaren Şubat ayına kadar ek bulguları kullanıma sunacağız. Bu sırada, Snap'ın Dijital Sağlık Endeksi'nin Üçüncü Yıl okunmasını da duyuracağız.

Bu en son cinsel şantaj sonuçlarını Teknoloji Koalisyonu'nun reşit olmayanları etkileyen cinsel içerikli şantajla ilgili sanal Çok Paydaşlı Forumuna katılımımızla aynı zamanda bugün kullanıma sunuyoruz. Aşağıda daha fazla açıklandığı gibi, Snap 2022'den beri cinsel şantajla mücadele ediyor. Bu platformlar arası araştırmayı üstlenmek, riskleri daha iyi anlayıp ele almak için çalışmanın bir yoludur.

Teknoloji Koalisyonu Başkanı ve CEO'su Sean Litton, "Bu gibi araştırmalar, gençlerin çevrimiçi ortamda karşılaştıkları tehditlere önemli bir ışık tutuyor, ancak aynı zamanda bu zorlukların üstesinden gelmek için endüstri, hükümetler ve sivil toplum arasındaki işbirliğinin gücünü de vurguluyor" ifadelerini kullandı. "Snap'ın bu yeni araştırmayı Teknoloji Koalisyonu'nun Cinsel İçerikli Şantaj Hakkında Küresel Çok Paydaşlı Forumunda sunmasından onur duyuyoruz. Farkındalık yaratarak ve kolektif eylemler gerçekleştirerek, dünya çapındaki çocuklar için daha güvenli dijital alanlar oluşturabiliriz."

Faillerin talepleri ve mağdurlarının eylemleri

Z kuşağı gençleri ve cinsel şantaja maruz kalmış genç yetişkinlerin (%23) cinsel fotoğrafları/videoları ve paraları, gasp edenlerin en büyük iki talebiydi. Bu taleplerin yaklaşık yarısı daha fazla cinsel görüntü, para veya hediye kartı için baskı yapıyor. Geçen yılın bulgularıyla tutarlı olarak, diğer talepler arasında şahsen tanışmak (%39), cinsel ilişkilerde bulunmak (%39) istemek, kişisel bilgilere (%36) veya mağdurun hesaplarına (%35) erişim talep etmek ve mağdurun arkadaşlarına ve kişi listelerine (%25) erişim talep etmek yer aldı. Davaların yaklaşık üçte birinde, fail, görüntüyü katılımcıların ailesine ve arkadaşlarına göndermekle tehdit etti ve neredeyse üçte birinde suçlular kişisel bilgilerini daha geniş bir şekilde paylaşmakla tehdit etti. Tüm durumlarda, küçük yaştaki gençlerden yapılan talepler, Z kuşağı genç yetişkinlerden daha yüksekti. (Ayrıntılar için tabloya bakınız).

İyi haber, geçen %56 olan mağdurların %85'i, cinsel şantaja yanıt olarak bazı eylemler gerçekleştirdiklerini söyledi. ⁵geçen sene Geniş çaplı net eylemler arasında bir ebeveynden, gençten veya diğer güvenilir yetişkinlerden yardım istemek (%70) ve olayı bildirmek (%67), faili engellemeye yönelik diğer koruyucu eylemler (%64) almak yer aldı. Yine de, %18'i olayı kendilerine sakladıklarını veya hiçbir şey yapmadıklarını (%8) söyledi,

Snap olarak bizler, gençler, genç yetişkinler ve topluluğumuzun tüm üyeleri arasında raporlama konusunda değişmeye ve doğru katılımı teşvik etmeye çalıştığımız için, platformlara ve kolluk kuvvetlerine bildirmiş olan mağdurlara ait verilerle çok ilgileniyoruz. En son çalışmada, Z kuşağının %36'sı ilgili platforma bildirilirlen, %30'u bir yardım hattına bildirilmiş ve %27'si kolluk kuvvetleriyle iletişime geçmiştir. Bu raporlama yüzdelerinin tümü 2023'ten itibaren artmıştır.

Snap'ın süren taahhüdü

Snap yaklaşık iki yıldır platformumuzda cinsel şantaja karşı mücadele ediyor. Önemli engelleme ve bildirme araçlarını daima kullanıma sunduk. Geçen yıl, özel bir cinsel şantaj bildirme nedeni yanı sıra yeni uygulama için farkındalık yartama ve eğitim kaynakları ekledik. Bu yıl, gençleri olası arkadaş isteklerine karşı uyarmak için güncellenmiş uygulama içi uyarılarıyla takip ettik. Ayrıca, ebeveynler, bakıcılar ve diğer güvenilir yetişkinler arasında Snapchat'te ve genel olarak çevrimiçi ortamda güvende kalma konusunda konuşmalar ateşlemek için tasarlanan Aile Merkezi adlı ebeveyn gözetim araçlarımıza rutin olarak yeni işlevler ekliyoruz.

Anekdot niteliğindeki geribildirimler, gençlerin cinsel şantaj riskinin daha fazla farkında olduklarını ve uygulama içi uyarılarımızın yardımcı olduğunu gösterir. Avrupalı bir STK liderine atıfta bulunarak bir genç, "Sadece bir anlık düşünme gerçekten büyük bir fark yaratabilir," dedi.

Cinsel şantaj riskini daha ortaya çıkmadan ortadan kaldırmak birincil hedefimizdir, ancak bunlar teknolojik platformları ve hizmetleri, kolluk kuvvetleri, ebeveynler, bakıcılar, eğitimciler ve gençlerin kendileri gibi bir dizi paydaştan ve sektörden aktif katılım gerektiren toplumun bütünündeki sorunlardır. Teknoloji Koalisyonu ve üyeleri, Ulusal Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Merkezi, Thorn, Güvenlik Danışma Kurulu üyelerimiz ve diğerlerinin süren işbirliğini ve katılımını takdir ediyoruz. Bu son platformlar arası araştırma taksitinin birçok kişi için yeni bilgiler sağladığını umuyoruz. Hepimiz insanları cinsel şantajdan ve diğer potansiyel çevrimiçi risklerden korumaya çalıştığımız için araştırma, öğrenme ve yatırım konusunda ek fırsatlar bekliyoruz.