Snap Values

Snap DHS'nin "Know2Protect" Kampanyasının Birinci Yılını Kutluyor

17 Nisan 2025

Bir yıl önce bugün, Snap, ABD İç Güvenlik Bakanlığı'nın (DHS) başlattığı, çocuklara yönelik cinsel sömürü ve istismarın (CSEA) çevrim içi ortamdaki riskleri hakkında alanında bir ilk olan kamuoyu farkındalık kampanyası "Know2Protect"e katıldı. 2025 yılında, bu çabalarımızı iki katına çıkarıyor ve çocuklar ile gençleri etkileyen çeşitli cinsel zararlar konusunda gençleri, ebeveynleri, okul yetkililerini ve karar mercilerini bilinçlendirme ve güçlendirme çalışmalarında ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na (DHS) destek vermeye devam ediyoruz. 

Snap olarak, 2024 yılında Know2Protect'in ilk kurucu destekçisi olmaktan onur duyduk. Snapchat'te eğitim materyalleri yayınlayabilmesi için kampanyaya reklam alanı bağışladık; platformumuzda ve Gizlilik ve Güvenlik Merkezimizde kampanyayı öne çıkardık; gençlerin ve diğer herkesin bu riskler hakkında ve kendilerini, akranlarını ve topluluklarını en iyi şekilde nasıl koruyabilecekleri konusunda bilgi edinmelerine yardımcı olmak için eğlenceli bir Lens oluşturduk.

Ayrıca üç aşamalı bir araştırma gerçekleştirdik; bunlardan sonuncusu kampanyanın bilinirliğinin arttığını gösteriyor. Know2Protect kampanyasını duymuş olan yaklaşık 10 kişiden üçü (%28), kampanyaya aşina olduğunu belirtti, bu da Ekim 2024'ten bu yana 17 puanlık bir artış olduğu anlamına geliyor. Ayrıca, Know2Protect'ten haberdar olduğunu belirtenlerin yaklaşık yarısı (%46), kampanyanın temel unsurlarını açık uçlu bir soru şeklinde sorulduğunda açıklayabildi. Bu oran, altı ay önce yaklaşık üçte bir düzeyindeydi. Umut verici bir şekilde, 10 kişiden yaklaşık dokuzu (%89), kampanyanın çevrim içi güvenlik hakkında daha fazla bilgi aramalarına neden olduğunu belirtti; bu oran Ekim 2024'ten bu yana 12 puanlık bir artış olduğunu gösteriyor. Bu oran, gençler ve genç yetişkinler ile erkekler ve kadınlar arasında anlamlı bir fark olmaksızın, bütün gruplar için geçerliydi. 

Know2Protect kampanya yöneticisi Kate Kennedy, "Snap ve Know2Protect kampanyası arasındaki işbirliği, kilit konumdaki demografik gruplara kritik öneme sahip bir farkındalık kazandırmamızda ve bu gruplara korunmaya yönelik mesajlarımızı ulaştırmamızda son derece önemli bir rol oynuyor." dedi. "Birlikte, gençlerin kendilerini ve akranlarını çevrim içi istismarcılardan koruyabilecek bilgilere erişebilmelerini sağlıyoruz ve bu da hayat kurtarmada somut bir fark yaratıyor."

Snap tarafından yürütülen araştırmada ayrıca, ABD'deki 13-17 yaş arası gençlerle 18-24 yaş arası genç yetişkinlere, CSEA hakkında sorular yöneltildi. Snap tarafından yaptırılan ancak yalnızca Snapchat’e odaklanmaksızın tüm platformlar ve hizmetler üzerindeki Z kuşağı deneyimlerini kapsayan bu araştırma, hem kampanyayı hem de yürüttüğümüz bireysel çalışmaları yönlendirmeye devam ediyor. Know2Protect'in lansmanının birinci yıldönümünde bugün, bu üçüncü aşamanın sonuçlarını yayınlıyoruz.

Araştırma sonuçları

12–17 Mart 2025 tarihleri arasında, ABD'de yerleşik 1012 gence ve genç yetişkine çevrim içi ortamda çeşitli cinsel risklere maruz kalma durumları ve bu risklere dair bilgi düzeyleri hakkında sorular yönelttik. Önemli bulgulardan bazıları aşağıda yer almaktadır:

  • ABD'deki Z kuşağı gençler ve genç yetişkinler, belirli çevrim içi cinsel riskler açısından 2024 yılındakine benzer zorluklarla karşı karşıya kaldı; bu olguların görülme sıklığı, şu bağlamlarda büyük ölçüde değişmeden kaldı: mahrem görüntülerin paylaşımı, "çocuk tacizine yönelik girişim 1,” “catfishing 2," ve cinsel içerikli şantaj 3.

  • Katılımcıların dörtte biri (%24), mahrem görüntülerini paylaştıklarını belirtti, bu oran Nisan 2024’ten bu yana değişmedi. Öte yandan, her üç katılımcıdan biri (%33) çevrim içi çocuk tacizi girişimine maruz kaldığını belirtti, bu oran geçtiğimiz Nisan ayında gerçekleştirilen ilk araştırmaya kıyasla üç puanlık bir düşüşe karşılık geliyor. Ayrıca, katılımcıların %35’i catfishing mağduru olduğunu belirtti; bu oran da geçmişteki aynı döneme kıyasla bir puanlık bir düşüş gösteriyor.

  • Çevrim içi dünyada sahte kişilikler yaygınlığını sürdürüyor ve bu da dijital risklere maruz kalmanın en önemli etkenlerinden birini oluşturuyor. Katılımcıların yarısından fazlası (%55) mahrem görüntü paylaştıklarını kabul ederek, karşılarındaki kişinin kimliği konusunda kandırıldıklarını belirtti. Çocuk tacizine yönelik girişim  veya catfishing eylemlerine maruz kaldığını belirtenlerin yarısı (%51), karşılarındaki kişinin kimliği hakkında yalan söylediğini belirtti. 

  • Nisan 2024’teki ilk araştırma bulgularına benzer şekilde, en güncel sonuçlar da mahrem görüntü paylaşımının ve catfishing’e maruz kalmanın çevrim içi cinsel içerikli şantaj için yüksek riskli kanallar olmaya devam ettiğini ortaya koyuyor. Mahrem görüntü paylaştığını kabul edenlerin %46’sı ve catfishing mağduru olduğunu belirtenlerin %31’i, cinsel içerikli şantaj ile tehdit edildiklerini ifade etti. Ayrıca, mahrem görüntü paylaştıklarını kabul edenlerin yarısı (%50), görüntü yayınlandıktan sonra içerik üzerindeki kontrollerini kaybettiklerini belirtti. Bu durum, özellikle gençler açısından daha da çarpıcıydı: Katılımcıların neredeyse üçte ikisi (%63), fotoğrafları ve videoları üzerindeki kontrollerini kaybettiklerini belirtti; bu, Ekim 2024’teki son araştırmadan bu yana 13 puanlık bir artışa ve 18–24 yaş grubuna kıyasla 20 puanlık bir farka işaret ediyor.

  • Katılımcıların çoğu, mahrem görüntüleri gerçek hayatta tanıdıkları kişilerle paylaştıklarını belirtmiş olsa da, şaşırtıcı bir şekilde %61’i bu tür içerikleri yalnızca çevrim içi olarak tanıdıkları ya da tanıştıkları kişilere gönderdiklerini ifade etti. 

  • Katılımcıların catfishing ve cinsel içerikli “deepfake”lere (yapay zekâ ile üretilmiş cinsel içerikli görüntülere) yönelik endişeleri artmaya devam etti; her iki konuda duyulan kaygı,  geçen yıla kıyasla dört puanlık bir artış gösterdi. Cinsel amaçlı çevrim içi çocuk tacizine yönelik girişimler konusunda endişeler sabit kalırken, mahrem görüntülere ilişkin kaygı, Nisan 2024’e kıyasla bir puan azaldı. 

Elde edilen en güncel bulgular, Snap’in son üç yıldır gerçekleştirmekte olduğu ve altı ülkedeki gençlerin ve genç yetişkinlerin dijital esenliğini inceleyen daha geniş kapsamlı araştırmanın bir devamını oluşturuyor. Dördüncü yılına girmek üzere olan bu çalışma hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Esenlikle ilgili araştırmalarımız Avustralya, Fransa, Almanya, Hindistan, Birleşik Krallık ve ABD’yi kapsıyor; sonuçların tamamı her yıl Şubat ayında Uluslararası Güvenli İnternet Günü’nde yayınlanıyor.     

CSEA ile mücadele 

Know2Protect’i desteklemek, Snap’in CSEA ile mücadele etmeye yönelik uzun zamandır devam eden kararlılığı ve eylemleri ile örtüşmektedir. Topluluğumuzu korumaya yardımcı olmak amacıyla, CSEA'yı ve bu kabul edilemez davranışlarda bulunan failleri tespit etmeye ve platformdan uzaklaştırmaya yönelik çeşitli önleyici ve müdahale edici önlemleri benimsedik ve uygulamaya koyduk. 

Proaktif olarak, bilinen yasa dışı görsel ve videoların kopyalarını tespit edip kaldırmak amacıyla, görseller için gelişmiş PhotoDNA parmak izi eşleştirme teknolojisini ve videolar için Google’ın CSAI Match sistemini kullanıyoruz. Ayrıca, daha önce hiç etiketlenmemiş yeni görüntüleri tespit etmeye yardımcı olmak için Google’ın Content Safety API’sinden yararlanıyoruz. Ayrıca, bazı durumlarda, olası yasa dışı faaliyetleri tespit etmek için davranışsal “sinyalleri” kullanıyoruz. Snapchat’in CSEA açısından düşmanca bir ortam olduğunu göstererek, hedef alınan kullanıcı sayısını azaltmayı ve kötü niyetli kişileri caydırmayı amaçlıyoruz. Tech Coalition’ın Lantern girişimi, Ulusal Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Merkezi’nin (NCMEC) Take It Down programı ve Internet Watch Foundation ile Birleşik Krallık Ulusal Çocuklara Zulmü Önleme Derneği’nin Report Remove programı da dahil olmak üzere, tüm büyük sektörel ve sektörler arası parmak izi (hash) ve sinyal paylaşım girişimlerine aktif olarak katılım sağlıyoruz. Bu programların tümü, yasa dışı ve yasaları ihlal eden içeriklerin platformlar ve hizmetler arasında yayılmasını önlemeye yardımcı olmaktadır.

Reaktif önlemler kapsamında, kullanıcıların kötü niyetli davranışlara karşı kendilerini koruyabilmeleri için engelleme ve bildirme araçlarını daima erişilebilir kıldık. 2023 yılında ise cinsel içerikli şantaj için özel bir bildirim seçeneği ekledik. Uygulama içinde eğitici kaynaklar sunduk ve kötü niyetli kişiler tarafından kullanılabilecek olası tanımlayıcı bilgileri paylaşmak amacıyla finansal kurumlarla yakın zamanda pilot bir iş birliği başlattık. Ayrıca, dünya genelinde birlikte çalıştığımız çok sayıda resmî ve gayriresmî Güvenilir İşaretleyicilerden gelen bildirimlere göre hızlıca harekete geçiyoruz. 

Çocuklara yönelik cinsel istismara dair (CSEA) şüpheli görüntüleri tespit ettiğimizde, politikalarımıza göre içerik, hesap ve/veya cihaz seviyesinde önlem alıyoruz. Kötü niyetli kişileri yasaların gerektirdiği şekilde NCMEC’ye bildiriyor, acil durumlarda ve uygun olan diğer durumlarda proaktif bir şekilde kolluk kuvvetlerine yönlendirme yapıyoruz.

Geçtiğimiz yıl, gençleri ve genç yetişkinleri şüpheli arkadaşlık isteklerine karşı uyarmak amacıyla uygulama içi güncellenmiş uyarılar ekledik. Ayrıca, ebeveynlere yönelik araçları içeren Aile Merkezimizi düzenli olarak yeni işlevlerle güçlendirmeye devam ediyoruz.

Son olarak, geçtiğimiz Mayıs ayında, CyberTip raporlarımızın kalitesini artırmak amacıyla NCMEC ile bir araya geldik. Hedefimiz, hem NCMEC’ye hem de nihayetinde ulusal ve uluslararası kolluk kuvvetlerine mümkün olduğunca değerli ve eyleme dönüştürülebilir nitelikte olan raporlar sağlamaktır.  

Bu önemli kampanyadaki devam eden işbirliği için DHS’ye teşekkür ediyoruz. Çocuklara yönelik her türlü cinsel sömürü ve istismarı ortadan kaldırmak amacıyla, sektördeki diğer kuruluşlarla, kamu kuruluşlarıyla ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışmaya devam etmeyi arzuluyoruz.         

— Jacqueline Beauchere, Platform Güvenliği Genel Başkanı

Haberlere Geri Dön